Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | bir şey üzerinde anlaşmak | agree on something f. |
Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | (bir şey) üzerinde anlaşmak | compromise on (something) f. | ||
I believe that one quarter makes for a sensible compromise on which to agree. İnanıyorum ki dörtte bir, üzerinde anlaşmaya varılacak makul bir uzlaşma sağlar. More Sentences |
||||
Öbek Fiiller | biri/bir şey üzerinde anlaşmak | agree upon someone or something f. | ||
Öbek Fiiller | biri/bir şey üzerinde anlaşmak | agree on someone or something f. | ||
Öbek Fiiller | biri/bir şey üzerinde anlaşmak | agree upon someone or something f. | ||
Öbek Fiiller | biri/bir şey üzerinde anlaşmak | agree on someone or something f. | ||
Öbek Fiiller | (biriyle) biri/bir şey üzerinde anlaşmak | compromise on someone or something (with someone) f. | ||
Öbek Fiiller | (biriyle) biri/bir şey üzerinde anlaşmak | compromise (on someone or something) with someone f. | ||
Öbek Fiiller | (biriyle bir şey) üzerinde anlaşmak | compromise (on something) with (someone) f. | ||
Öbek Fiiller | (bir şey) üzerinde karar kılmak/anlaşmak | settle upon (something) f. |